28 Haziran 2015 Pazar

İnceleme: Yabancı

Cara ile Aelyx'in öyküsünü elime ilk aldığımda, bilhassa kitabın kapak görseline bakarak yoğun bir romantizmle yoğrulmuş liseli aşkından daha fazlasını pek beklemiyordum.




Elbette bu muhteşem baskıdan ve GO Kitap!'ın şahane sunumundan etkilenmemek elde değildi. Metne geçtiğimde beni ilk şaşırtan ise kitabın ne kadar komik ve eğlenceli olduğuydu. Evet, Melissa Landers bilim kurguya meraklı bir kadın ve bize uzayın derinliklerinden bahsediyor ama bunu yaparken eğlendirmeyi de ihmal etmiyor. Başka bir yazarın elinde olsa detaylara boğulabilecek, zihinsel bir aktivite olan okuma eylemi sırasında fiziksel anlamda yorabilecek uzay teması, kitabın esprili dili ve akıcı anlatımıyla keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.


Kitap, kahkaha atmaya gönüllü değilseniz de gülümsetecek anlarla dolu. Morali bozulduğunda odasına kapanıp yas ritüeline başlayan Cara için eline geçirdiği tüm çikolatalı ve fazla kalorili şeyleri bir kaseye doldurup yola koyulan Aelyx'in kıza, "Bak sana ne yaptım: Bir kase diyabet," demesi gibi alıntılardan bolca bulacaksınız. 

Yazarın yarattığı baş karaktere bir kez daha değinmek gerekirse, Cara'yı ilk görüşte sevdiğimi söylemem ama zamanla aramızdaki buzlar eridi. Kendimden ya da o yaşlardaki halimden pek bir şey bulamasam da kitabın ilerleyen sayfalarında bana itici gelmediğini fark ettim. Aynı şekilde Aelyx, her ne kadar "uzaylı beklentimi" tam manasıyla karşılamasa da ilgi çekici bir karakterdi.

AŞAĞIDAKİ KISIM SPOILER İÇERİYOR.

Şimdi bu karakterler hakkındaki görüşlerimi detaylandırmak istiyorum ve kitabı henüz okumayanların uzak durması gereken bölüme gelmiş bulunuyoruz.

Öncelikle Aelyx'in fazlasıyla insana benzemesi sorunu var... Pekala, aşık olunası biri olması için sanırım üç başlı yeşil bir dev olmaması gerekiyordu ama yine de! Dış görünüşüne bakarsak ayak parmaklarının dört tane olması ve göbek deliğinin olmaması haricinde bir farklılık göze çarpmıyor ki bunlar insanlarda da olabilen şeyler. Kimi kaygılarla karakterlerini oluşturduğunu tahmin edebiliyorum ama Landers'ın elini korkak alıştırmamasını dilerdim.  Diğer yandan, Aelyx duruşuyla farkını bir nebze ortaya koyuyordu -en azından kitabın başında dokunulmaktan pek hoşlanmaması ve insanlara mesafeli davranması gibi- bu da artı puan olarak listeye yazıldı. 

Cara, özellikle kitabın başlarında pek sevilesi bir karakter olarak görünmedi gözüme. Blog yazarı olması ve Jane Eyre'in en sevdiği kitap olması gibi harika şeyler bir yana fazla "amaca odaklı" yaşıyordu ve son derecede hırslı, rekabetçi bir yapısı vardı. Okul birincisi ve tüm o "havalı" şeyler olmak için gerekli olduğunu düşünebilirsiniz ama okul sıralarından başarıyla geçmiş biri olarak, bunlara gerek yok diyorum. Güvenin bana.

Bu arada Tori'nin Aelyx'i dışlaması, Eric'le çıkmaya başlaması gibi Cara'ya yaşattığı irili ufaklı düş kırıklıklarını -Eric söz konusu olduğunda öfkesini öyle bir dışarı vuruyordu ki insanın aklına "acaba" ile başlayan o sorunun gelmemesi güçtü- bana pek şaşırtıcı gelmemişti. Neredeyse boş bakışlarla okudum. Asıl şaşırtıcı olan yazarın son anda bir U dönüşüyle her şeyi tam tersine çevirme çabasıydı. Eric fedakar biriydi ve aslında kalbi temizdi. Tori, ne olursa olsun Cara'nın en yakın arkadaşıydı. Yok canım? Tüm kitap boyunca yanlış anlaşılmalar girdabında debelenip durdular mı yani? Fedakarlık demişken... Cara'nın babasının sevdiği eşini bile düşünmeden sırf kızı ve sevdiği çocuk kaçabilsin diye canını ortaya koymasına ne demeli? Uzun bir kitapta ara sıra arka planda takılan, eşiyle öpüşmek dışında çok fazla bir fonksiyonu olmayan, pek üzerinde durulmayan bir karakter olarak kalmamasını isterdim. Daha fazlası olmalıydı.

SPOILER İÇEREN KISIM BİTTİ.

Geriye dönüp baktığımda kitabın elimde biraz fazla oyalandığını düşünmeden edemiyorum. Büyük oranda akıcı ve sürükleyici yazıldığından yeterince boş vaktim olsaydı şüphesiz en fazla birkaç gün içinde bitirirdim. Sadece ilk aşka değil dostluğa, aile bağlarına da değinen; hayal kırıklığını, insanın olduğu her yerde var olacak öfkeyi ve engellenemez ayrımcılığı öyküsünde işleyen Melissa Landers'la sonunda tanıştığıma sevindim.

Puan: 4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...